Günümüzde bayıla bayıla kutladığımız halloween'in çok da iç acıcı bir hikayesi yok aslında ama yine de ilgi çekici olmayı başarıyor. Samhain diye de adlandırılan halloween 31 ekim yani hasat mevsiminin son gününe denk gelir. Hasat bittikten sonra hasattan memnun olmayan çifçiler bunun sorumlusunun huzur bulamayan ruhlar olduğuna inanırlarmış. Bu ruhların her yıl 31 ekim tarihinde gelip çifçileri lanetlediğine ve onları korkutup kaçıramayanların bu kötülükleden payını alacağına kesin gözüyle bakılırmış.
Çeşitli kostümler giyilip, evleri korkunç bir şekilde dekore etmenin nedeni de bu ruhları kaçırmaktan geliyormuş. Çocukların kapı kapı gezip Şeker mi ceza mı sorusuyla komşularını huzursuz ettiği halloween'in şu an ki haline gelene kadar ki aşamalarını okuduğum da iyice merakım kabarmıştı benim. Okuyacak başka konu bulamayıp bayağı araştırmıştım vakti zamanında..
İçi oyulmuş sinsice gülen balkabakları Halloween'in simgesi haline gelmiştir. Her yıl insanlar balkabaklarının içini boşaltıp mum yerleştirerek evlerine, bahçelerine koyarlar.
Birbirinden güzel Halloween süslemelerine nasıl özeniyorum bilemezsiniz. Amerikada ki gibi yanyana sıralanmış tek katlı evleri süslemek^^ kapımı süsleyeyim desem hiç bir anlam taşımayacak.. Bana lazım olan kocaman bir bahçe... Bir gün hallowenı Türkiye dışında bir yerde fazla çaba sarfetmeden
kutlayacağıma inanıyorum. Evet inanıyorum sadeceKorkunçlu^^ |
Benim için halloween; her zaman balkabakları ve anlatılan korku dolu hikayeler demek. ilk bunlar beliriyor zihnimde ne bileyim. Sonra tabiiki soğuk hava, renkli şekerler, ve insanı tanınmaz hale getiren makyajlar. Üstteki resimle de en çok sevdiğim iki şeyin birleşimini görüyorsunuz. Nedenini bilmediğiniz duygularımdan dolayı biraz hüzünlü koydum bunu buraya ama.. Yine de aşırı değerli benim için. şimdilik benden bu kadar ... Önümüzdeki halloweenlarda görüşmek üzere ^^