Bir türlü anime seçemedim. Sunum haftam olduğu için söyle kısa bir şey olsun dedim. Gakuen Aliceden bir bölüm izleyip başka şeye geçtim Amaç zaman doldurmaktı başarılı olamadım. Sonra manga okuyayım dedim (normalde de ne okurum ya canım istedi nedensiz) bunu düşünürken aklıma güzel bir playlist oluşturmak geldi ama onu da beynim anında silip süpürdü ve onun yerine ne kadar açgözlü olduğumu kendime hatırlatmam gereken bu yazıyı yazmamı söyledi. Bir iki hoş melodili korece şarkı dinledikten sonra Yine Küçük Prensi araştırırken buldum kendimi dün fragmanı izlediğimden beri böyleyim. Yeniden alevlendi sevgim o altın saçlı kendisi küçük ama kalbi dev o çocuğa.. Film 7 ekim 2015 te vizyona girecekmiş. Hayatım hep beklemek.. Kitabı yeniden okumak, onunla ilgili yazılmış bütün makalelerin hepsine göz değdirmek istiyorum. Nasıl uzun bir başlangıç paragrafı oldu bu böyle. Paragrafı bırakın kısa öyküye aday.. Neyse bu pazar sabahını nasıl kazandım ona geçiyorum.
*le petit prince
bir kaç ilginç Onedio sayfasında dolaştım.
*Anime olarak; Gakuen Alice'ye başladım. izleyeceğim şeyin içinde gizemli okul olayı olunca ister istemez ilgileniyorum. Ve bir diğer bitmek üzere olan animem; ookami shoujo to kuro ouji (kurt kız kara prens) Bu da benim her zaman duygusuz, sadist ama bir o kadar da iyi kalpli başkahramanlardan hoşlandiğimın kanıtı. sato- kun, usuiden sonraki en efsane kahramanım oldu.
Ocağa kadar dizi izleyemeyeceğim içinde, Pinocchio hayallerimi de rafa kaldırdım. Tam mesleğimin dizisi ama işte.. Modern Farmer ve bir çok seri 1 ay dan daha kısa bir sürede benim olacak.
Bu şarkı tam bir huzur deposu^^
ve bir de beni ilgi ve bilgi sahibi yapan güzel bir yazıyı buraya bırakıp gidiyorum kendinize iyi bakın^^ sendromsuz bir pazartesi dileklerimle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder