Merhabaaa... Geçen cumartesi günü gittiğimiz K lover dream festivalde resmen K-pop a doyduk. Türkiye şartları altında K pop severlerin bir araya geldiği etkinlikler çok az yapılıyor. Ama yapıldı mı da böyle güzel oluyor. Hiç kaçırmamaya çalışıyorum bu tarz etkinlikleri çünkü her yönden dolu dolu oluyor. Ben de K-pop'a başlamamın 1.yılında hazır finaller gelmeden bir yazı yazayım dedim. Etkinliği ayrıntılarıyla anlatacağım.. Gözlerinizi ayırmayın :):)
İstanbul Üniversitesinde gerçekleşen Kore turizm organizasyonunun düzenlediği etkinlikte ilk olarak neden Kore'yi seviyoruz konulu, Kore hakkında bilgi verici bir sunum yapıldı. Hallyu dalgasından bahsedildi. Koreli anlatıcının ara sıra Türkçe kelimeler kullanması çok sevimliydi:( çarpıcı gerçekler yüzümüze vuruldu:) Gerçek şu ki Koreyi yalnızca idolleri için sevmiyoruz ve artık öyle bir takıntı haline gelmişki, sadece çağrışım yaptığı için bile kore malı ürünleri alıyoruz. Made in Korea yazması yeterli yani... Hepimizin içinde bulunduğu bu durumlar özetlendi. Daha sonra bu söylediklerimi bir örnekle sabitleyeceğim:)
Konferans bittikten sonra 1 saatlik bir ara verildi. Bir kaç kore tatlısı tattık. Yediğim şeyin pirinç keki olduğunu hemen anladım.. Yine araya bir not sıkıştırmam gerek, benim yaptığıma hiç benzemiyordu sjfnjv Hayranların yaptığı mini yağlı boya sergisini gezdik.. Twitterda konuştuğum kişilerden biri ile tanıştım. Böyle reelde görmek çok hoş oluyor.:) şimdi size bu anları yaşatmak için alta fotoğrafları bırakıyorum. Devam edeceğüz.
.
Kai ve Xiumini gören bu gözler bütün gün mutlu gezdi..
Ve Sehun... kalabalığı yara yara vardım yanına :):)
Şimdi kaldığımız yerden devam edelim. Biz bu arada biraz hava alalım diye dışarı çıktık ama hava almak yerine güneşlendik ve dayanamayıp içeri geri girdik. Konferans salonunun önü kalabalık olmaya başlamıştı. Beklerken yine kaçılmaz olaylar ezilmeler, düşmeler falan yaşandı çok şükür hepsini atlattık. İçeri girerken kapıda ışıklı çubuk dağıttılar. Burada daha önceden bahsettiğim Kore malı olsun bizim olsun deyimini özetleyen bir örnek vermek istiyorum. Biz elimizde ışıklı çubukları tutmuş beklerken yanımıza iki kız yaklaştı. ''pardon o çubukların üzerinde hangi grupların ismi yazıyor'' dedi. Biz de düz dedik. Kız aynen şöyle dedi. ''olsun nasıl olsa o da koreden geldi bu da bir şeydir'' Katılıyorum sana güzel kardeşim demeden edemedim (tabii içimden..) ama bu benim hep hayalimdi bilemezsiniz. Karanlık bir ortamda onlarla konsere falan eşlik etmek. Bundan sonra sırasıyla devam eden program şöyleydi: K-drama kesitleri, k-pop video gösterimi, k-pop şarkı ve dans yarışması, Exo'nun overdose ile Türklere özgü forklor dansının karışımından oluşan bir gösteri... Bununla ilgili yorum yapmazsam çatlarım halay çekilirken overdose çaldığını bir hayal edin... edin... Edemediniz değil mi? Ben de öyleydim.
K-pop müzik video gösterimi ve drama klipleri tüm salonu coşturdu. Çığlıklar havada uçuştu. Kendimi bir an exo konserinde gibi hissettim..
Cover şarkılarda çok beğendiğim bölümlerdendi. Özellikle Lyn-My Destiny coveri...
Bir de unutmadan Kore turizm organizasyonu'nun Kore'ye gitme isteğimi kat be kat arttıran broşürleri ve sunumundan bahsetmeden geçemeyeceğim. Kore'nin o güzel doğası, tapınakları gözlerimi yaşartıyor ve bir kez daha bana her zamanki gibi hayatı sorgulattırıyor. O fotoğrafı da buraya bırakıp ağlamadan gidiyorum.
Gün sonunda yollarda hırpalanmaktan yorgun düşşem de gerçekten musmutlu bir gündü. Biz gözü yaşlı international fanlara bu günü günü yaşatanlara teşekkürlerimi iletiyorum.
Gelecekteki güzel etkinliklerde görüşmek üzere...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder