28 Nisan 2014 Pazartesi

FLOWER BOY NEXT DOOR // ŞEHİRLİ RAPUNZEL

Biane..  Yine bir tanıtım yazısı ile karşınızdayım..  Yeni bitirdiğim bir dizi hakkında olacak bu yazım. Yine  bir kore dizisi adı da ''Flower boy next door''.. başroldeki kız;  Go dok mi beni çok etkiledi gerçekten onda bir nevi kendimi buldum diyebilirim ama sadece yazar yönünü ,duygularını yazıya dökerek anlatmasını..  diğer özelliklerini onayladığımı söylemiyorum ama kendimi de biliyorum bir karakterde özenilmeyecek ne varsa ona özenirim ben .. Go dok mi'nin de sonsuz sessizliği, yüzündeki geçmeyen hüzün beni çok etkiledi.
Kendi halinde, evinden dışarıya acil durumlar dışında hiç adım atmayan bir kız olan Go dok mi  bir kitap editörü ve  blog yazarıdır. Konuşarak ifade edemediği duygularını geceleri blog yazarak anlatır.Aynı zamanda Go dok mi her sabah platonik bir aşkla bağlı olduğu karşı komşusunu dikizler. Fakat bir sabah Go dok mi'nin hayatı platonik aşkı'nın kuzeninin (Enrique Geum) onu elinde dürbünüyle onları izlerken yakalaması ile tamamen değişir.. Bu olaydan sonra Enrique Go dok mi nin hayatından çok etkilenerek onu dış dünyaya kazandırmak için elinden geleni yapar. 
Esas favori karakterim Enrique geum... Adının ispanyol  kökenli bir ad olması başlarda çok ilgimi çekmişti. Bu nasıl koreli falan olmuştum ama sonradan karakteri adının önüne geçti. Enriqueyi kısaca anlatmak istiyorum size; o küçük yaşta ispanyaya taşınmış ünlü bir bilgisayar oyunu yapımcısı. Ömrünüzde görüp görebileceğiniz en sempatik. en hayat dolu en tatlı en en en böyle gider bu liste... Karar verdim  onun gibi bir arkadaş bulamayacağıma göre onu evime alıp besleyeceğim ajdjdj burada random gülmem gerekiyordu devreleri yaktım gene.. Ama haklı değil miyim? Yakışıklı demiyorum ona bakın ama  gördüğüm en sevimli koreli enrique geum...
Dizide dikkatimden kaçmayan bir diğer şey de Go dok mi'nin salaş giyim tarzı. evinden hiç çıkmayan bir insanın giyim tarzı da ancak bu kadar mükemmel olabilirdi. Salaş hırkalar, yelekler, ve bol uzun elbiseler.. Aynı zamanda hep hayal ettiğim ev tarzı... Şu depresyon hırkası terimini kim bulduysa alnından öpeceğim onu bulun bana!
Konu giyimden açılmışken Enrique'nin  şirin panda şapkasından bahsetmeden geçemeyeceğim. Tam da onun gibi muzip birinin takabileceği bir şapka  Gerçi Türkiye'de rahat yürüyebilsem ben de takarım ama... Taktığım an bakıp bakıp cık cıklayan insanlara hiç tahammül edemem saldırırım.

Enrique dizide Go do mi'nin içinden geçenleri duyabiliyordu. Çok garipti dok mi'nin düşünceleri onun yansıması gibiydi sanki... Böyle 6. his (mi?) herkese verilmeli bence.

 İnanmak istemesem de bir dizimin daha sonuna geldim. Özellikle bu yazıyı diziyi hemen bitirdikten sonra yazmayı istedim öyle de oldu. Dakikalar önce Flower boy next door ellerimin arasından koleksiyonum arasına kayıp gitti. Acısı taze... Her seferinde farklı güzellikte duygular yaşadığım bu güzel diziye güzel bir sözü ile veda ediyorum: ''Tanıdığım kadar seni seviyor ve seni sevdiğim kadar tanıyorum''
Bir dahaki tanıtım yazıma kadar kendinize iyi bakınnn...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder