6 Şubat 2015 Cuma

SULTANAHMET 'TE BİR GÜN, SEOUL RESTAURANT VE DERSLERDEN ÖNCE SON ÇIRPINIŞLAR.

Merhabaa uzatmalı tatilimin son günlerindeyken bir yazı daha yazayım dedim. Bu haftayı ben kendime tatil etsemde benimle birlikte bir çok arkadaşımın da böyle yaptığını(!) umaraktan içimi rahatlatıyorum. Zaten daha ders ekleme-çıkarma haftası var oooh her türlü rahatım adjdkk neyse ben bugün gerçekten mesuttum.  Sultanahmet gibi kalabalık bir yerde de mutlu olabildim çünkü her yer canım çekiklerle doluydu. Cennet gibiydi. Türk sayısı ne kadar azalırsa o kadar mutlu oluyorum. oksijen gibi. Turistlerin arttığı yerde oksijen miktarı da artıyor benim için tamam saçmaladım.
Birlikte çok eğlendiğim k-pop arkadaş grubumla yine bir kore restoranına gittik. Geçen seferki Taksim-Gaya dan sonra bu seferki durağımız Sultanahmet-Seoul restauranttı. Bayağı yürüdük ama hiç şikayet falan etmedim o yoldan... Etrafa baka baka -burada korelilere annyeong diye diye de eklemek isterdim amma-
Yürürken çok tatlı, renkli yerlerle karşılaştım. Gördüğüm harika şeyleri fotoğraflamadan yola devam edersem hep eksik hissettiğim için hemen aşağıdaki fotoğrafı çekiverdim.


Seoul rest. ilk girdiğimizde sanki böyle gerçekten koredeymişimde bir  yere yemek yemeye gelmişim  gibi hissettim. Her kapı arkasından çıkan, merdivenlerden inen, orada oturmuş yemek yiyenlerin hepsi acumma ve acuşilerden oluştuğu için. Çok eşsiz bir histi. Hatta bizim  masanın hemen çaprazında koreli bir aile vardı. O küçük tatlı kızlarını bir görseydiniz... Nasıl güzel saçları, yüzü kendi daha minicikken... Bize el salladı durdu. Çok sakin yapımdan dolayı yanaklarını sıkıp, mıncıklamadığım için pişmanım evet. Allam bensu lanet olsun karakterine ejfjkgkg
Ne alsak kısmında daha çok zorlandık bu sefer.  İlk defa denediğim bibimbap'a bayıldım. Ondan sonra yine aşırı acıdan zor anlar yaşasakta yemeye devam ettiğimiz  tavuk bulgogi ve ddeokbokki'yi de çok beğendim.  Kore mutfağı tam benlik zaten çünkü acıya aşığım. O pilav demeye bin şahit isteyen pirinç lapalarını bile yiyebiliyorum acı sosları sayesinde. Gerçekten güzel oluyor. Bir tek o çubuklar... Bu konuyu lütfen hiç açmayalım.  İçimde bir heves ama... Ancak evde ramen yerken kendi sıtaylımla kullanıyorum çubuklarımı yoksa başkasının yanında;
''Bir kaşık alabilir miyim acaba?''
(çubuk kullanabiliyorum tabiiki saçmalama, yalnızca belki kaşığa da ihtiyacım olursa hani^^)

Kimchi ve diğer kore turşu ve mezeleri



Bundan sonra biraz da alışveriş ve rahatlama notları;


Yaklaşık bir aydan fazladır büyük bir kış indirimi var bütün mağazalarda, ben de bu indirimin kıyısından köşesinden yararlanıp müthiş eko fiyata bir kaç bir şey aldım. Ne zamandı istediğim bu benefit makyaj kiti de aldıklarımdan biri ama bunu indirimli fiyatla mı aldım bilemedim şimdi^^ Youtubeda sevdiğim gruptan üyelerin make up tutoriallarını izleyip ben de yapıcam diye ağlasam da (erkeklerin idollerin makyaj tutoriallerı) doğuştan çekik gözlü olmadığım için o videolarda yapan kızlar kadar asla benzemeyeceğim. Düşünün bir kız erkeğe benzemeye çalışıyor. üstelik onun makyajını kopyalayarak. Neyse yine buralara nasıl geldim bilmiyorum. onun videosunu da bırakayım bari buraya... 



Her şeyin bir çözümü vardır adlı teselli.
Takma kirpiklere hiç ilgim yok ama cosplay yapmak isteyen bir arkadaşımla bakmıştık.. Epey ilgimi çekti. o an... İnceleyip inceleyip durdum. Bunları da takmak epey zormuş. Nasıl takılacağına dair  video çekiyor vloggerlar düşünün artık 

Ve benim için en can alıcı en güzel yere geldik. Kahve cenneti, hepsini alasım geldi. Ama bunun için (sıcak suda çözülebilen kahvelerden bıktım.) bir kahve makinesine ihtiyacım var. Kofişoplar dışında evde de kaliteli kahve içmek istiyorum. istediğim tadı yakalayamıyorum bir türlü ^:^
Kopi cuseyoo
Size bir fincan kahveyle veda ediyorum her zamanki gibi... Her güzel şeyin bir sonu var kahvenin de, tatillerinde..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder