27 Temmuz 2016 Çarşamba

NE İZLİYORUM: W DRAMASI İLK İZLENİMLER


Yeni Çarşamba- Perşembe MBC dizisi W, Oyuncuları Lee Jong Suk ve Han Hyo Joo ile merakla beklenen yapımlardan biriydi. Geçtiğimiz hafta ilk iki bölümü yayınlanan dizi olumlu yorumları sırtlamaya başladı bile. Aynı zamanda bir başka iddialı yapım olan “Uncontrollably Fond,” ile aynı saatte yayınlanan dizinin akıbetinin ilerleyen bölümlerde ne olacağını bekleyip göreceğiz.
Her şeyden önce orjinal bir  hikaye kurgusuna dayanan W bana göre seneye damgasını vuracak. Çünkü klasik bir kore dramasından çok fazla iz taşımıyor. Ne tam olarak fantastik ne de aşk dizisi, Sanki hem dizi izliyor hem de webtoon okuyormuş gibi hissediyorsunuz. Böyle bir etki yaratıyor üzerinizde...
Gelin Soompi'nin yayınladığı makaleye göre diziyi diğer yapımlardan ayıracak özelliklere ve ilk izlenimlere bakalım.
**Not: Spoiler içerir.


1. Yapımın Değeri
Gerçek dünyayla sanal dünyayı birbiriyle  harmanlayan ve birbirine bir pamuk ipliği ile tutturan senaryo bu özelliği sebebiyle dikkatleri üzerine çekebilir,kendini yapıma bağlayabilir. Özellikle webtoon çizgileri gerçek dünyaya çok iyi adapte edilmiş ve kitaptan dünyamıza geçerken sanki siz yaşıyormuşsunuz gibi gerçekçi hissettiriyor. Ayrıca paralel zaman fikri de çok  ayrıntılı düşünülmüş. Farklı zaman dilimlerinde yaşayan biri kitap karakteri diğeri insan birbirine aşık olabilir mi?
Dizinin ilk izlenimine göre henüz bir ostsi yok. Ama ostsiz bir k-drama düşünülemeyeceği için önümüzdeki günlerde bir ost yayınlanacağını düşünüyorum

2. Oyuncu Kadrosu ve Karakterler
Lee Jong Suk dizide Kang Cheol isimli bir  webtoon karakterini canlandırıyor. Şimdiye kadar görülen en mükemmel webtoon karakteri olabilir mi? Akla gelen ilk sorular arasında.
Ne olursa olsun yine de kendine hayran bırakacakmış gibi duruyor. Dramalarda belli bir hikayesi olan karakterleri severim. Jong Suk'un karakteri de bir şeyleri aşmış ve hayatının yönünü kendi belirlemiş bir karakter. Bu durumda gerçek ya da sanal olması pek de bir şeyi değiştirmiyor.
Kang Cheol bir gecede ünü katlanmış bir olimpiyat sporcusu,. Atıcılık olimpiyatında  altın madalya kazandıktan sonra tüm ailesi gizemli bir şekilde katledilen sporcu bu olayın tek sorumlusu olarak gösteriliyor ve hikaye de tam bu noktadan sonra başlıyor.

Han Hyo Joo'nun canlandırdığı Oh Yeon Joo  kendine güveni az olan bir doktor karakteri. Oh Yeon Joo'nun  dizi için kilit bir karakter olmasının arkasında şüphesiz ki babası var. Yeon Joo'nun babası Kang Cheol'un yaratıcısı, W webtoonunun yazarı.
Yeon Joo iki bölümde de Kang cheol'un webtoon dünyasına biranda dahil olup onun hayatını kurtarmakla uğraşıyor. ve bu da işlerin ''nasıl''ını bizlere düşündürtmeye başlıyor. Eğer Yeon Joo gerçek bir insansa nasıl sanal bir dünyaya dahil olup bir webtoon karakterinin hayatını kurtarıp onu kendine aşık edebilir?
Kafa karışıklığı şimdilik çözülebilecek boyutta değil.

3. Olay Örgüsü 
Bana göre dizi ilk 2 bölümü daha tam anlamıyla zamanda yolculuk kavramının içini doldurmuş durumda değil. Ama çizimlerin yani webtoon'un insan dünyasında devam ettirilmesi de güzel düşünülmüş şeyler arasında
Dizinin başlarındaki o karamsar havayı sezdiğimde ''Eyvah böyle mi gidecek'' diye düşündüm. Ama dizi Oh Yeon Joo'nun evrenine girer girmez boyut değiştirdi ve olayların akışında beni kendine hayran bıraktı. Kang Cheol'un olimpiyat oyuncusu karakterinden bir suçlu gibi gösterilip daha sonra suçsuz bulunmasına kadar ne olacağını tahmin edemedim. Nasıl olacaktı da dramatik havasından fantastik türüne evrilecekti? Kang chul'un  ailesini öldüren kişiyi bulmaya yemin edip  bir iş adamına dönüşümü de kilit noktalardan biriydi. Ama asıl önemli olay, Oh Yeon Joo'nun babasının kaybolmasından sonra yaşananlardı.
Dizi dram öğelerinden biraz olsun sıyrılıp fantastik kategorisine adım atmıştı atmasına ama dediğim gibi dizinin türünü kafamda henüz tam olarak kestiremedim. Ama yine de beni kendisine bağlamayı başardı.

4. Sonuç olarak?
Dizi sizi biranda şok edebilir, heyecandan öldürebilir. Bu bakımdan olayların etkisi ve oluş hızları çok fazla, yani öyle ''acaba şimdi ne olacak'', ''off olacaksa olsun artık'' şeklinde çileye sokma gibi bir durumu yok.
Her hafta dört gözle bekleyeceğim W'yi... Eğer biraz farklı bir şey izleyeyim,sıkıldım klişelerden saatlerce bakışan karakterlerden diyorsanız W ye mutlaka bir göz atmalısınız. Pişman olmayacağınızı düşünüyorum.
Kaynak: Soompi.


9 Temmuz 2016 Cumartesi

KORE SOKAĞI: SHINOKUBO




Türkiye de ağız tadıyla fangorllük yapamadığım için, Tokyo anılarımı kendime hatırlatarak güçleniyorum. Bence hepimiz eşit şartlarda fangirl yaşamını hak ediyoruz ssksl tek şanssızlığımız farklı bir coğrafyada doğmak
Sad but true...
Sizi bu yazımda Tokyo'nun Shinjuku semtine bağlı Shinokubo Kore sokağına götüreceğim. Derin bir nefes alın ve başlayalım.
Bu yazım tamamen k-pop ağırlıklı olacağı için gururlu ve mutlu hissediyorum... İnternette görüp böyle yerler varmış diyip vitrinlere bakarak ağlayan bir kız değildim artık. Tüm fangirlliğimi yerinde yapıp sağlam bir moralle (düzeltme:boş bir cüzdanla) döndüm. Ne yazık ki fangirliğim uslanmış bir kediye değil yemek verdikçe doymayan arsız bir kediye dönüştü:(
Shiokubo'ya gitmek için önce Shinjuku'ya gittik. Oradan aktarma yaptık. Yanlışlıkla ben de kalan biletin benim için anlamı çok büyük

Shiokubo'ya ulaştığımızda artık ne bekliyorsam, küçük kore şehri diyorlar ya iner inmez kore idolleri ile kaplı olur etraf sandım. Ama her yer sakindi. Kafeler, kozmetikçiler yanyana dizilmiş. Oppacılık namına en ufak bir şey yoktu.
Meğerse ters yöne yürümüşüz.
Tren istasyonunun solunda kalan caddede 100 m sonra hayat başlıyordu. Daha ilk girdiğimiz mağazada her şeyi almayı istedim. Her şeyi değil ama mağazanın yüzde 10nunu aldığımı düşünüyorum. İlk olmasının verdiği heyecanla her yerde exo var diye bağırdığımı hatırlıyorum. Türkiyede gördüğümü vardı gariban işte





Sonrası çorap söküğü gibi geldi. Mağazalara girip çıktıkça benliğimin bir kısmını bırakıyordum. Ya da çok mutluluktan her şeye dokunmak istiyordum. Ne ararsanız vardı. Nature republic ürünleri... exo'nun lipstickleri, kağıt oyuncakları, maskeleri, yelpazeleri,çorapları.... aklınza ne gtirebiliyorsanız... Lotte çubuk krakerleri bile vardı ya.. nasıl para tuzağı nasıl... Oppalarla cüzdanımıza göz dikmiş bunlar.
maalesef o tuzağa düştüm. Gururumu ayaklar altına serip çubuk kraker falan aLmadım ama o stickerlara 13455 gün rahat rahat istediğimi yiyeceğim kadar para verdim. Sticker olunca hayat duruyor anlayamassınız.





Exo'nun kış comebacki sing for you'ya denk geldiğimiz için epey şanslıydık. Bu kadar da olsundu artık. Vizelerim yüzünden koskocam Tokyo Dome sahnesini kaçırmıştım. Acısı hala içimdedir.
Mağazaların her birinde sing for you çalıyordu. ve sfy ile ilgili ürünlerden geçilmiyordu.
Ünlülerin h&m balmain'e akın ettiği gibi ürün seçerken vicdanım hiç sızlamadı




Böyle ekranlarda exo'nun bütün programları aynı anda gösteriliyordu. Çoğu dev ekranda da son showcase vardı. Kalbim bu kadar mutluluğu kaldıramayacak derecede ağırlaşmıştı.
Yine de çocuklar gibi şendim





Japonlar exo ile ilgili her şeyi paraya çevirmeye yemin etmiş, tüm o ürünler yetmemiş gibi v app leri de cd ye yüklemişler allah kahretmesin ki aldım. Aklım diğer dizilerin dvdlerinde kaldı. Ama artık kontrollü gitmem gerekiyordu. Çünkü shinokuboya ikinci gelişimizde allah korusun hiçbir şey alamazsam ne yapardım





Sokaklarında exo dinleyerek yatmaya razı olduğum shinokubo'ya veda etme vakti geldiğinde ona ikinci kez geleceğime dair söz verdim. Bu sözden hangimiz karlı çıkacaktık belli değildi tabii *-*

ilk günün sonundan ben....