14 Ekim 2015 Çarşamba

BİR HAYALPERESTİN GÖZÜNDEN CUMARTESİ..


Merhabaaa... Yine bir cumartesi günü yazısıyla buradayım. Herkesin gün ortasına kadar uyuduğu haftasonunda ben imkanı yok geç kalkamıyorum. Zaten doğal bir alarmım var 8 dedi mi sağolsun beni uyandırıyor... Bu aralar gereğinden fazla rüya görüyorum onun da etkisi olabilir tabi. Erkenden kalktım işte evdekileri de kandırdım vkggll kadıköye indik. Evet tek isyan ettiğim şey her gün bindiğim otobüse haftasonu da binecek olmamdı. Göç ettiğimiz için metroya uzak düşüyorum artık (:(


Kadıköyden tramvaya binerek Moda'ya gittik. Ahhh moda Kadıköy'ün o kargaşasından o kadar uzakki. Huzurun ta kendisi adeta.. Bir kaç adım atınca ülke değiştirmiş gibi oluyorum. Yani o derece her şeyiyle farklı... Bunun derinliğini vurgulamak için kelimelerin içinde boğuldum ^*-*^
Modadaki yoga yapılacak olan yere yürürken adımlarıma bir hafiflik hakimdi... Ruhumun bir parçası ne zamandan beri sabah sporlarına ihtiyaç duyuyordu acaba?  Eski  Moda iskelesinin yanındaki çimenliğe ulaştığımızda artık bir kuş kadar hafiftim. Diğerleri gibi ayakkabılarımı çıkardım ve onlara katıldım. 1.5 saat boyunca hayatımda yapmaya yanaşmadığım hareketler yaptık. Tüm vicudumdaki kaslar ve kemikler bana ya küfretti ya da dua etti orasını bilemiyorum ama bu bana gerçekten iyi geldi. Yoga'ya başlangıç olarak yapılan etkinliğin teması da çok güzeldi.
''Bulutların üzerine çıkmak ve orada kalabilmeyi başarmak'' eğer gökyüzüne ulaştıktan sonra nefesini puf diye bir anda verirsen çıktığın gibi geri inersin. Bunun günlük hayata olan etkileri konuşuldu. Kendimizi mutsuz yapan sadece kendimiziz gibisinden.. Doğru aslında, otobüste yanımda yüksek sesle telefonla konuşan insanı duymazsam sinir olmam. Ya da trafiği görmezden gelirsem..
Ama İstanbul da yaşıyoruz. Londra da değil.. buranın insanı da yolu da, okulu da ay tamam sustum negatif enerji doldu yine her taraf..
Bir ara ay biraz soluklanayım diye gruptan kaçıp çimlere serildiğim bir anda çektim bunu...
Nefesimi iyi kullanıp, vicudumu dengeleyip bitirdim egzersizi... Ama sonunda ne oldu biliyor musunuz? Yine bir bardak kahveyi içiverdim.... Kafein spordan sonra bile benliğimi ele geçiriyor, arınamıyorum :( yine de esnemediğim kadar esnedim yani bu bile yeter bana.....*--*geri dönüş yolunda Kadıköy'e doğru yürürken gerçekten birinin vicuduma mutluluk enjekte ettiğini farkettim. Ben ve Türkiye sınırları içinde yürürken mutlu olmak öyle mi? bunun için Moda'ya ve etkinliğe minnettarım. Bir daha mutluluk ne zamana kısmet bilemiycim.




Bu arada ben İstanbul Kahve Festivali biletimi çoktan aldım. Siz de aldınız mı?
Görüşmek üzereee ^-^



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder