23 Haziran 2014 Pazartesi

GEZİYORUM-2// GÜNLÜK HAYAT


Son zamanlarda özlediğim asosyal yaşantımı yaşamakla, dışarı çıkıp gerçek hayata karışmak arasında kaldım. Bende en sonunda 3 gündür yaptığım exo dedikodusu okumayı bırakıp dışarı çıkayım dedim, temiz hava yaramadı. Adım başı fotoğraf çekmeye başlayınca; Bensu bir dur, nefes al, anı yaşa dedim. ve size kahveli, dedikodulu, istediğim şeylerle ilgili bir yazıyla geri döndüm.Bu yaz nasıl geçecek böyle havalarla bilmiyorum. Bir günde kaç mevsim yaşıyoruz belli değil. Yağmur hep yağmalı ama ona sözüm yok.

Her ne kadar yazın terlemekten sıcak bir şeyler içemesem de kahve sevgim buna izin vermiyor soğuk kahveler çoğu zaman yeterli gelmediğinde sıcağa dönüyorum. Coffeelover olarak öleceğim heralde... Burayı da kahvehaneye çevirdim neyse... Gezip gezip kahve resmi paylaşmamdan size de gına gelmiştir artık 

Zarada gördüğüm ve son günlerde hazırlıksız yakalandığım yaz yağmurlarına sevimli bir çözüm bu uzaylı şemsiyeler ( öyle bir konuştum ki yaz kış şemsiye kullanır havalarında) ama gerçek şu ki şemsiyelerden nefret ederim. Hayatımda bu kadar kullanımı rahatsız, zor birşey görmedim. Gerçi geçen sene yine zaradan aldığım ultra hafif şemsiyem biraz fikirlerimi değiştirmişti ama olsun.  Yine de yağmurdan korkmayalım, ıslanmaktan kaçmayalım arkadaşlar!! (  Bunu söyleyen yağmur başladığı an koşmaya başladı)
Şimdi gelelim bu aralar çok yaptığım daydream hadisesine bu tabiri doğru kullanıyor muyum onu da bilmiyorum da benim için day dream bundan ibaret. Kolajımsı exo günlüğüm, kapalı hava çayı ve sıfır mutsuzluk. Her zaman sosyalleşmek için insan gerekmez değil mi? boş durmadığımız her an sosyalleşiyoruz aslında..
Yorumsuz.
Amatörce çizime başladım yine bu aralar. İnternetten bulduğum fan artları ve illüstrasyonları çizmeye çalışıyorum. Başarılı olması umrumda değil beni mutlu ediyor. Tatlı ve çizim. HUZUR. Not: Resimdeki mutasyona uğramış bir Luhandır..
Olurda çok sıkılırsanız, insanlardan nefret etme duygusu gelirse yine ansızın, sinirinizi telefonunuzdan değil hamurdan çıkarın arkadaşlar. Benim bitmek bilmeyen negatif enerjimi alıyor doğrusu.. Pek bir una bulanmışım burada da hala pirinç keki yapıyorum vazgeçilmezim oldu. Bir ara yeni tarifler denemeliyim. Kimbapı kestirdim gözüme ama bakalım. Yaparsam yazarım zaten.
Bu da bu aralar gözüme kestirip almayı planladığım New Balance fresh foam 980.  Geçenlerde bağdat caddesinde görüp beğendiğim. Fresh foam 980 diğer spor ayakkabılarından bayağı farklı göründü gözüme. Bir kere aşırı ince bir yapısı var ve aşırı hafif denemedim ama yorumlardan  çok rahat olduğunu da duydum. Ne dersiniz sizce giymeye başladığımda bulutlara ulaşır mıyım? (  burada espriye dayanıklılığınızı deniyorum )
Yaklaşık bir asırdır izlediğim 49 days i dün gece bir kutu peçete eşliğinde ağlaya ağlaya bitirdim. Bu dizi kesinlikle en çok ağladığım dizi oldu. Nasıl üzdü beni ya insafsız dizi bari sonunu güzel bitireydiniz. Gözlerimde yaş kalmadı. Tanıtım yazısı bile yazamıyorum yine hatırlarda üzüntü çöker üzerime diye.. Güzel diziydi de önermiyorum çok mutsuzlu.. NEYSE hiç olmazsa artık ortalıkta ''kırkdokuzdeys'' diye gezip durmayacağım. Song yi soo seni özleyeceğim ruh bekçisi, seni de Ji hyun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder